Cumartesi, Mayıs 31, 2014

Bir İLK'e imza atmak... (1. Bölüm)

Bugün AntoninaTurizm gezginleri ile müthiş bir tura başladık. O kadar heyecan verici bir şey ki... Türkiye'de bir ilke imza atıyoruz el birliği ile: Batman-Siirt-Şırnak Kültür Turu...

Grup harika, çoğunluk tanıdığım hatta dostum da olan kişiler. Yeni tanıştıklarım da var ve onlar da çok güzel insanlar.

Ben çok mutluyum, ülkem ve turizm adına çok umutluyum.

Her zaman şunu derim: Kendi ülkeni tanımadıktan sonra, her yerine ayak basmadıktan sonra, tüm dünyayı gezsen ne yazar?

Haydi bakalım başlayalım. Neler yapmışız anlatalım...

Havalimanında başladı mutluluk sevgi dolu yüzleri gördükçe.

Sabahın körü ve İstanbul'da yağmur var. Batman Havalimanı'na indik ve sıcak yüzümüze vurdu. Kuru sıcak, rahatsız etmiyor :)

Ben Foursquare'den check in yapmak için klasik fotoğraf çekmeye çalışıyorum. Bir de ne göreyim sevgili Eda girmiş bile kareye... :)



Sabah saat erken, bir kahvaltı ile başlıyoruz... Batman'da Van kahvaltısı...



Banu kahvaltı etmiyor, kahve içecekmiş yalnızca. İki arada bir derede kafasına Yemen'den aldığı eşarbı sarıveriyor.



İlk durağımız Malabadi Köprüsü... Pek severim. Bir Artuklu sevdalısı nasıl sevmez bu köprüyü? Bir Hasankeyf köprüsü, bir de bu... Sanırım herkes pek beğendi bu güzelliği...







Yola koyulduk. İstikamet Kozluk. Küçük ve şirin bir yer Kozluk, sevdim ben. Sanırım gezginlerimiz de aynı kanıdalar. Öncelikle İbrahim Bey Camii'ne götürdüm herkesi. O kadar güzel ki, mutlaka herkes görsün istiyorum... 1705 yılında Garzan aşiretinden Mustafa Bey oğlu İbrahim Bey yaptırmış. Çok ilginç ve hoş detayları olan bir cami.






Kozluk'taki mezarlıkta dolaşıp ilginç mezar taşları karşısında nefesimizi tuttuk. Bence bunlar Yezidi mezar taşları.








Yolumuza devam ediyoruz. Veysel Karani... Ben burayı hiç  bu kadar dolu görmemiştim. Kalabalıklar dağıldıktan sonra çektim fotoğrafları...



Ve Siirt'teyiz. Yemek molası verip şehirde dolaşmaya başlıyoruz. İlk durak Siirt Ulucamii.






1129'a tarihlenen bu güzeller güzeli Ulucami'nin firuze çinilerine hayran kalırken, yapılmış olan kötü ötesi restorasyon yüzünden hayıflandık...

Bu arada şu iki fotoğrafı alt alta bir inceleyin bakalım...




Ulucami'de bayağı bir zaman geçirdik ve sonrasında Siirt sokaklarını arşınlayarak  Cumhuriyet Camii'ne geldik. Bence orada eskiden bir kilise vardı. Şapel de olabilir tabii... Ama vardı bir şey.




Siirt çarşısında Siirt battaniyesi üretenlerin çalışmalarını izledik.






Çok eğlendik çarşıda...








Tillo'dayız... İlk durağımız Işık Hadisesi'nin gerçekleştiği nokta: Kal'at-ül Üstad. Sanırım herkes etkilendi İsmail Fakirullah Hz ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz'nin hem hayatlarından, hem yaptıklarından... Burası o kadar güzel kiiiiii...



... herkes çıldırdı :) Herkesin aklı başından gitti. Uçurumların kenarında yürümeler, hoplamalar, zıplamalar... Allahım, aklıma mukayyet ol dedim habire. :)






Neyse, indik Tillo merkeze. İlk durak İsmail Fakirullah Hz Türbesi. Ah, İsmail Fakirullah Hz, ne severim ben seni...





Ammo Yusuf bize çay hazırlamış.




Tillo'da ne kadar türbe varsa gezdik. Aslında biz bugün çocuklar gibi şendik!



Şimdi Siirt'teki otelimiz Barden'de yemek sonrası dinlenirken düşünüyorum, bu gerçekten çok güzel bir şey, bir ilk... Evet, Türk Turizmi'nde bir ilk gerçekleşiyor, benim de yarın ve bir sonraki gün programları nedeniyle kalbim küt küt atıyor mutluluktan: Cizre, Şırnak ve Kartmin - İdil arası köyler... 

Çarşamba, Mayıs 28, 2014

Şırnak - Siirt Yol Notları - 7 (Son)

Son gün oldukça az zamanım vardı ve doğru kullanmalıydım. Mardin'e dönmem gerekiyordu. Hızla yola koyulmadan önce Siirt'te dolaştım biraz.

İlk olarak Siirt Ulucamii'ne uğradım. 1129 yılına tarihlenen cami Selçuklu Sultanı Mugizüddin Mahmut tarafından yaptırılmış. İnanılmaz derecede hoş bir camidir bu. Son yıllarda yapılan restorasyonlarla biraz değişikliklere uğradı ve güzelleşmedi. Minaresinin eksik kısımları tamamlandı. Minaresi çini işlemelerle süslüdür, hem de firuze çiniler. Caminin Ankara Etnoğrafya Müzesinde sergilenen minberi ise harika güzellikte ağaç oyması örneklerindendir.



Cumhuriyet Camii'nin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemekte ve caminin içindeki hücrede Hz. İsa'nın havarilerinden Yahova'nın yattığı düşünülmektedir. Kesinlikle çok eski bir ziyaretgâhdır.


Siirt'e yolunuz düşerse çarşıya da biraz vakit ayırın. Eskiden daha güzeldi ama hâlâ eski çarşı bölgesi biraz da olsa korunuyor. Çok enteresan detaylarla karşılaşacağınıza eminim. En azından bir çay içecek zaman ayırın kendinize ve biraz dolaşın.





Yol üstünde Veysel Karani Türbesi'ne de uğradım. 

Veysel Karani aşkın, anne sevgisinin ve doğruluğun simgesidir. Annesine olan sevgisi ve peygamber aşkının karşılığını, Hz. Muhammed'in ölümünden sonra vasiyeti gereği hırkasının kendisine verilmesiyle alır. Bu hırka günümüzde Fatih'teki Hırka-i Şerif Camii'nde sergilenmektedir.




Yol üstünde Kozluk'a uğradım. Oradaki dostlarla buluştuk. Kozluk İbrahim Bey Camii'nde Batman televizyonunun bir çekimi vardı. Ben de gittim ve bu vesileyle camiyi gezdim.

Caminin kitabesine göre burası 1705 yılında Garzan Aşireti'nden Murtaza Bey oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır.



Caminin minaresi beş kenar bir kaide üzerine inşa edilmiş ve çok zarif bir taş işçiliği var.


Minaredeki güneş saati görmeye değer. Çok zarif ve güzel.


Biliyor musunuz, ben caminin minaresine çıktım. Çok zevkli bir deneyimdi. Zor işmiş ama gerçekten. Çift merdivenli (yani çift yollu) bir minare bu. Aşağıdaki fotoğrafta görünen sol taraftaki merdivenden çıkıp indim. Sağ taraftaki kullanılmıyormuş. Kapısı da kapalıymış.



Minarenin tepesinde epey zaman geçirdim. Çok korktum ilk başta, sonra bayıldım, şerefede dolaşıp durdum. İşte size minareden bir görüntü: Kozluk (Hezo) Kalesi.


Bu kale MS 416 yılında Pers Hanedanı için dini bir merkez olarak bu kayalık tepeye inşa edilmiş. Burası zaman içinde İpekyolu'nun önemli noktalarından biri olunca MS 639 yılında İyaz bin Ganem komutasındaki Müslüman orduları tarafından ele geçirilmiş.

Sonunda beni zorla da olsa minareden indirebildiler. Batman televizyonu için yapılan çekimleri seyretmeye gittim. Hafif bir yağmur başladı ve koştura koştura Kozluk mezarlığını inceledim dostlarla. Bence bu mezarlar Yezidi mezarları.





Kozluk'tan ayrılıp Mardin'e dönmeden önce Civan Değer benimle de söyleşi yaptı. Konu profesyonel turist rehberliği, yörede turizm ve 2014 Mayıs sonunda benim rehberliğini yapacağım ve Batman - Siirt - Şırnak bölgelerini kapsayan kültür gezisiydi...



Bu topraklara yeniden dönmek üzere dostlarla vedalaşıp Mardin'ime doğru yola koyuldum, yanıma kâr kalan harika deneyimler ve gönlümde yepyeni dostlar ve dostluklarla...

Darısı başınıza...


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails